top of page

Kafes

Güncelleme tarihi: 24 Şub

Adım adım ilerliyorum. Sağ bacağımı kaldırıyorum. Ayağımı öne doğru iteliyorum. Yere koyduğumda, bileklerimde acı ile karışık bir kaşıntı hissediyorum. Kaşıntı bacağıma doğru ilerliyor. Milyonlarca karınca hücum ediyor. Ellerim ile temizleyeceğim ama ellerim uzanmıyor. Güneş gözlerimi kamaştırıyor. Güneşi elimle kesmeye çalışıyorum. Parmaklarımı birleştiriyorum, açıyorum kapatıyorum. İlk gülüşümü görür gibi heyecanlı annem. Haydi oğlum diyor. Haydi anne diyorum. Avuç içlerim terlemiş. Eşofmanımın kenarına sürüyorum. Tişörtümün olmayan yakasınındın birkaç damla ter sırtıma akıyor. Ürperiyorum. Sol bacağımı kaldırıyorum. Sol ayağım hala güçsüz yere basmakta zorlanıyor. Hissetmekte zorlanıyor. Öne doğru zorlukla öteliyorum. Güneşin ortasında bir karanlık delik dikkatimi çekiyor. Güneş her yeri kaplıyor. Karanlık büyüyerek güneşi kaplıyor. Bir çığlık duyuyorum. Çığlık ritmik olarak kulaklarıma hücum ediyor. Biraz hissediyorum. Hayatı biraz hissetmekten yoruldum. Yorulmak benim yaşımda biri için çok erken bir sözcük. Kendimi yeşilin kollarına bırakıyorum. Annemin elinin yeşil ile benim arama sıkıştığının farkında bile değilim. Öylece bırakıyorum.

Daha fazlasını okumak ister misiniz?

Bu özel yazıyı okumaya devam etmek için buartkulup.com sitesine abone olun.

bottom of page