Asansör
- Pınar Maliki
- 17 Şub
- 10 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 24 Şub
Nurcan sabahın yedisinde fazlaca telaşlıydı. O gün okulda önderliğini yaptığı, ilkokul iki ve üçüncü sınıfların bir arada hazırladıkları tiyatro gösterisi vardı. Bütün veliler ve tüm okul idaresi davetliydi. Yaklaşık üç aydır saatlerce çocukları İngilizce sergileyecekleri bu gösteriye hazırlıyordu. Büyük sorumluluk almıştı. Şimdi makyajını yaparken içinde “bu işe hiç kalkışmasa mıydım acaba?” tereddütlerini aklından kovalamakla meşguldü. İçi pır pır ediyor bir taraftan da oğlunun okul çantasını aceleyle kontrol ediyordu. Can ise yanağında hala yastığının izi ve taramaya bile fırsatını bulamadığı kıvırcık saçlarının karmaşası içinde formasını giymeye çalışmaktaydı. O haliyle bile annesinin bugünkü güzelliğinden etkilenmiş ve hafifçe gözlerini kısarak “anne ne güzel olmuşsun” demeyi ve kadının ruhunu beslemeyi ihmal etmemişti. Annesi ise başını hafifçe yana eğerek Can’ın o çok sevdiği gamzesini gösterecek kıvamda tatlı bir gülüş göndermişti ona.
Daha fazlasını okumak ister misiniz?
Bu özel yazıyı okumaya devam etmek için buartkulup.com sitesine abone olun.